Bakanlığın yeni genelgesi: ‘Tarımın şirketleşmesinin önü açılıyor’
Türkiye’de ekonomik kriz çiftçiyi etkilemeye devam ederken birçok ürün tarlada kaldı, ürünler bu yıl para etmedi. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yayınladığı son genelgeyle ise çiftçilerin yaşadığı problemler yeniden tartışma konusu oldu.
DESTEK, DEKAR BAŞINA 244 LİRA OLACAK
Tarım ve Orman Bakanlığı, çiftçilerin 2024 yılında yaşadığı ekonomik zorlukları gidermek amacıyla ‘temel destek’, ‘planlı üretim desteği’ ve ‘üretimi geliştirme desteği’ni açıkladı. Bu destekler 2025-2027 yıllarını kapsayacak. Tarımsal destekler, 1 Eylül’de başlayacak üretim dönemi öncesinde ilan edilecek.
Buna göre arpa, buğday, çavdar, çeltik, dane mısır, yulaf, kuru fasulye, mercimek, nohut, aspir, kolza (kanola), soya, yağlık ayçiçeği, dane zeytin, zeytinyağı gibi ürünlerin satışını yapan çiftçilere verilen mevcut fark ödeme desteği devam edecek. Yeni modelde, ‘Tarımsal Üretimin Planlanması Kurulu’ tarafından tahıl ürünleri ayçiçeği, kanola, fasulye, pamuk, patates, soğan, soya ve yem bitkileri ile bazı yerlerde hayvancılık planlamaya alındı. 2025 yılı için destek, dekar başına 244 TL olarak belirlendi. Ancak ‘planlı üretim’ kapsamında ürünlerin destek katsayısı değişiklik gösterecek. Bakanlığın belirlediği yerde belirlediği ürünün ekilmesi durumunda mazot ve gübre desteği artacak. Belirli stratejik ürünlere ve su kıtlığı yaşanan bölgelerde yapılan üretimlere de ilave destek sağlanacağı açıklandı.
Kararnameyi inceleyen tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, “Kararnamede mazot ve gübre desteği yer almıyor. Mazot ve gübre sözcüğü dahi yok. Tarım ve Orman Bakanlığı tepkiler üzerine kararnamedeki ‘temel destek’ kaleminin gübre ve mazot için kullanılacağını açıkladı” değerlendirmesinde bulundu.
Çiftçiler, desteklerin zamanında verilmemesi yönünde eleştiride bulunurken kayıtdışı üretim nedeniyle de desteklerin işe yaramayacağını düşünüyor. Çiftçi-Sen Genel Başkanı Ali Bülent Erdem ise desteklerin şirketlere para kazandıracak ürünlere yönelik olduğunu ifade ederek, küçük çiftçiyi rahatlatmayacağını aksine Türkiye tarımını şirketleştirecek bir yöntem olduğunu söyledi.
‘KAYITDIŞI ÜRETİM OLDUKÇA MAĞDURİYETLERİN ÖNLENMESİ MÜMKÜN DEĞİL’
Yenişehir’den üretici Ergin Çakar, verilen desteklerin yine yetersiz kalacağını düşünüyor. Desteklerin ürün bazında değişiklik göstermesinin çiftçiyi belirsizliğe ittiğini ifade eden Çakar, “Vereceği mazot desteği bir dönüm tarlayı sürmez. Destek olması için KDV’si olmayan bir mazot ve çiftçiye ürünün sabit bir fiyattan verilmesi gerekiyor. Sabit bir fiyat verilmezse çiftçi seneye ne ekeceğini bilmez” dedi.
Tarım Bakanlığı’nın hangi bölgelerde hangi ürünün ekileceğine dair yönlendirme yapması gerektiğini söyleyen Çakar, kayıtdışı üretime de dikkat çekti. Çakar, “Belli bölgelerde buğday, arpa ekimi yapılacaksa ve bunun dışında ekim yapılıyorsa destek verilmemesi gerekiyor. Bakanlık bunu şartlandıracak. Ama bunu yapabilmesi için tüm arazilerin Çiftçi Kayıt Sistemi’ne girilmesi gerekir. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne tarlaların yüzde 40-50’si girilmiyor. Babadan oğula kalmış, bölüşülmemiş. Kayıt altına alınmamış oluyor” diye konuştu.
Kayıtdışı üretimin sona erdirilmeden verilen desteklerin işe yaramayacağını belirten Çakar, “Burada bakıyorsun kayıtlı olan 500 dönüm, kayıtlı olmayan 3 bin dönüm biber var. Kayıtdışı ekim üretimi çoğaltıyor, fiyatları düşürüyor. Çiftçi Kayıt Sistemi’ni tekrar ele almadan, ürünlerin kayıt sistemine kaydı yapılmadan, çiftçilerin mağduriyetinin önlenmesi mümkün değil. Çünkü kayıtdışı üretim halen daha yapılabiliyor” dedi.
‘DESTEKLER TÜRKİYE TARIMININ ŞİRKETLEŞMESİNİ DESTEKLİYOR’
Çiftçi-Sen Genel Başkanı Ali Bülent Erdem, mevcut tarım desteklerinin zamanında verilmediği için çiftçiler açısından etkisiz kaldığını belirterek, “Bu destekler zamanında verilmeyen destekler. Her zaman destek açıklanıyor. Üretimi yapıyorsunuz, sonradan desteğinizi alıyorsunuz. Bu desteklenmeme halidir aslında” dedi.
Yeni desteklere yönelik Erdem, “Bugün yapılan şudur: İki yıl toprağını üst üste ekemeyen çiftçilerin toprağını kiraya verecekler. Bu toprakların el değiştirmesi anlamını taşıyor. Türkiye tarımının şirketleşmesinin önü açılıyor. Bu destekler şirketlerin istediği yönde ürün desenimizin belirlenmesine yönelik. Halkın gıda ihtiyaçlarına uygun olarak değil, en fazla parayı ihraç ettikleri zaman nereden kazanacaksa o ürünleri üretmeye yönelik bir çaba içerisindeler. Toprakların kiralanmasıyla bu desteklenme biçimi birbirini destekliyor. Küçük çiftçiler üretemez hale gelecek” diye konuştu.
Erdem, şirketlerin talebi doğrultusunda kararlar alındığını, küçük çiftçiyi rahatlatmayacağını sözlerine ekledi.
‘DESTEKLERİN NE KADAR ETKİLİ OLACAĞINI ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM GÖRECEĞİZ’
Yenişehir Çevre Platformu’ndan Erkan Erdem, çiftçilere 2024 yılında verilen ‘mazot ve gübre’ ödemesinin toplamda yaklaşık 21 milyar lira olarak açılandığını belirtti. Bunun yaklaşık 16 milyar lirasını mazot, 5 milyar lirası da gübre desteği oldu. Erdem, “Desteklerin 3 yıllık olarak açıklanması çiftçilerin önünü görebilmesi ve planlama yapabilmesi için önemli ancak bu yeni model ile önceki yıllara göre ne kadar etkili olacak önümüzdeki dönemde anlaşılacak” dedi.
Desteklerin ürüne göre değişiklik göstermesine ilişkin Erdem, “Ancak bu destekler Tarım ve Orman Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ortak kararıyla belirlenecek. Ama bu karar nasıl şekillenir, destek ne kadar olur, bu aşamada belirsiz” diye konuştu.
‘MAZOT VE GÜBRENİN NAKİT VERİLMESİ İYİ OLACAK’
Çiftçi Selami Ceylan, mazot ve gübre desteğinin nakit olarak verilmesinin çiftçiler için daha iyi olacağını söyledi. Ceylan, “2023 yılının desteğini 2024 yılının mart ayında aldık. Biz onunla mazot ve gübre alabiliyorduk sadece. Yattığı tarihte mazot ve gübreye ihtiyacımız olmuyor. Üründen ürüne mazot-gübre desteği değişiyor. İhtiyaç olduğu zaman vermiyordu, ihtiyaç olmadığı zaman veriyordu. Şimdi nakit olarak verilmesine seviniyoruz” diye konuştu.